İTÜ’lü bir öğrenci, 2006 senesinde aşağıdaki açıklama ile siteyi yayına açmıştı…
Biz Kimiz
İTÜ adının basında yanlış bir işle anılması ve İTÜ dışından kişilerin İTÜ’de yarattığı huzursuzluğa karşı olaylardan haberi olmayan İTÜ’lü, mezun, hocalarımız, ve diğer bütün ilgilileri doğru bilgilendirmek isteyen “Gerçek” İTÜ Öğrencileri’yiz. Neden sadece öğrenciler derseniz bilemiyoruz. Yanlış aktarılan olaylar hakkında düzeltme yapılması için ne yönetim ne de hocalardan herhangi bir başvuru veya hareket göremedik. İnisiyatifi mecburen biz kullanmak durumunda kaldık.
Sitenin Açılma Sebebi
Bu siteyi açmaya mecbur kaldık. Sebebi ise İTÜ’de 7-8-9 Mayıs 2006 tarihlerinde olan olayların, olaylar ile ilgisiz masum insanları tehdit eder boyuta gelmesidir (tehditler ve isimlerin bazı sitelerde yazılması). Doğruların basınımıza yanlış aksetmesi ile İTÜ dışında İTÜ’ye karşı bazı olumsuz bakışlar oluşmuştur. Amacımız İTÜ’de olan olayları İTÜ’lülerce ve tarafsızca anlatmak olacaktır. İTÜ dışından birileri İTÜ’yü karıştırmaya ve bundan kendi adlarına rant elde etmeye çalışmaktadırlar. Bu sitede yapmak istediğimiz İTÜ’de olan olayların doğru bir biçimde anlatılması olacaktır. Geçen süre içerisinde PKK’nın ne yapmak istediği ortaya çıkmıştır. İTÜ’de bundan sonra yapmaya çalışacakları kışkırtma ve tahriklerde neyi amaçladıklarının ortaya konması gerekmektedir. Öncelikle olayların seyrini ve genel durumu anlatalım.
Henüz Fırat Çakıroğlu üniversitesinin bahçesinde bıçaklanarak öldürülmemişti…
Henüz Serap Eser yakılarak öldürülmemişti…
Henüz Yasin Börü kurban eti dağıtırken kafası taşla ezilerek katledilmemişti…
7 Mayıs 2006 tarihinde PKK/YÖGEH’li 61 militanın üniversite içerisinde sloganlarla yürümesine, ardından 8 Mayıs 2006 tarihinde merkez kantinde öğrencileri sopalarla öldüresiye dövmesine karşı İTÜ öğrencileri birlik oldu ve internette yapılan ölüm tehtidlerine aldırmadan 9 Mayıs 2006 tarihinde kitlesel bir protesto yürüyüşü ile protesto etti. O tarihî kalabalığın toplanmasına vesile olan teknikforum ve itükampus sitelerinin kurucuları kendileri ile ne kadar iftihar etseler azdır…
İTÜ’lü bu tarihî protesto yürüyüşü ile uyardı, fakat medya görmedi… Esasında gördü ama aşağılık şekilde gördü. PKK/YÖGEH saldırısına İTÜ’de sağ sol çatışması dediler.
Bu site de, yukarıda da izah edildiği üzere, kamoyunun İTÜ’de yaşanan saldırılar hakkında gerçek bilgilere ulaşabilmesi için açılmıştı.
Geçen senelerin ardından, bu öğrencilerin(!) saldırıları çeşitli üniversitelerde yaygınlaştı. Akademisyenler tarafından himaye edildiler, senato tarafından kollandılar, kolluk tarafından görmezden gelindiler.
Hiçbir dinamik harekete geçmedi.
Zaman içerisinde;
ODTÜ Yurtları basıldı,
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde, Ankara DTCF’de ve daha bir çok üniversitede;
ciddi saldırılar yaşandı.
Fırat Çakıroğlu bıçaklanarak,
Serap Eser yakılarak,
Yasin Börü’nün başı kaldırım taşıyla ezilerek,
öldürüldüler…
Şırnak’ta hendekler kuruldu ve onlarca insan şehit oldu… Yüzlercesi telef oldu, binlercesi göç etmek zorunda kaldı…
Eğer Şırnak sokaklarında, Sur’da hendeklerin kurulmasını istemiyorsanız, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde, ODTÜ’de pkkya ve pkk muhiplerine geçit vermeyeceksiniz, görmezden gelmeyeceksiniz.