7/8/9 Mayıs 2006 Olayları – 9 Mayıs İTÜ Ay Yıldız Yürüyüşü

Fotoğraflar: Google Drive’dan İndir

PKK yandaşları, salı sabahı (09.05.2006) yemekhanede kazak ve montları altına sakladıkları sopalarla öğrencileri yürüyüşe katılmayın diye tehdit etmişlerdi. Eklenme Tarihi: 22.05.2006 Kaynak: Öğrenci E-postaları

Protesto yürüyüşü hakkında el ilanları dağıtan öğrencilere vahşi biçimde saldırılmasının ardından İTÜ’de bir sinerji oluştu. İTÜ ile ilgili tüm sayfalara sabaha kadar binlerce mesaj atıldı. Herkes arkadaşlarını yürüyüşe çağırıyordu, saldırı İTÜ öğrencilerinde bir anda müthiş bir dinamizm yaratmıştı…

9 Mayıs 2006 tarihinde, İTÜ tarihi bir güne şahitlik ediyordu… Saat 13:00 civarı 75. Yıl Kültür Merkezi içerisinde ve önünde, Türk Bayrağı, Atatürk Posterleri harici hiç bir şey getirmemiş yüzlerce İTÜ’lü toplanmıştı. Yemekhane çevresi dar geldiği için için otobüslerin otoparkına doğal bir akış başladı. Müthiş bir sinerji. Öndersiz bir öğrenci kitlesi toplanmıştı ve kitlenin heyecanı herkesi etkiliyordu. Bir önceki gün saldırıya uğrayan arkadaşlar doğal önderlik vazifesi üstlendiler…

2-9mayisyuruyusuotoparkadogrugecis — 9 Mayıs 2006, Yemekhane çevresine sığmadığımız için otopark alanına doğru alkışlar eşliğinde hareketleniyoruz (Sol alt köşede yüzünü gizeleyen kişi şenlik alanında pkklılarla bulunan İTÜ’lü bir öğrenci, sonradan gelen öğrenci epostaları sayesinde fark ettik)

Otobüs park alanından yürüyerek, İnşaat Fakültesi, Şok market, rektörlük binası güzergahı ile Atatürk Anıtı’na yüründü. Yolda ya “Ne mutlu Türküm diyene”, “Kahrolsun PKK” gibi tempolu sloganlar atıldı, slogan olmadığı zamanlarda da 10. Yıl Marşı söylendi.

Rektörlük önündeki Atatürk Anıtı’nın önünde önce bir dakikalık saygı duruşu ve ardından da İstiklâl Marşı okundu.

Sonrasında yine gelinen yoldan tekrar geri dönüldü. Gelirken yine bölücülüğe ve PKK’ya karşı sloganlar atıldı. Otoparkın olduğu yerde de tekrar bir duraklanarak Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ve Gençliğin Ata’ya Cevabı okundu.

Daha sonra yürüyerek Şenlik Alanı önüne doğru ilk gelen öğrencilere, şenlik alanında oturan solcu geçinen terörist tipler tarafından taş atıldı. Ardından kitlenin kalabalıklığını gören örgütçü grup, çimenlerin üzerine çömeldi ve kendilerine saldıran olmamasına rağmen, polis korumasına alındı.

Çevik kuvvet polisleri önce kitleyi ikiye böldüler. Bu fotoğrafta gözüken kitlenin önünde kalan ilk grup öğrenci. Esas kalabalık olan öğrenci kitlesi yemekhane önünde sakinleştirilip dağıtılmaya çalışıldı. İlk gruptaki öğrencilerin önüne de fotoğrafta da görüldüğü üzere polisler etten duvar ördüler. Gözüken masalar, çer, çöp sözde şenlik alanında bulunan malzemeler. Hainler malzemelerini geride bırakıp polis otobüsleriyle alanı terk ettiler.

Kitle tam şenlik alanının önündeki yola gelmişti ki, polis harekete geçti ve öğrenci kitlesini profesyonel biçimde ikiye böldü. Aynı zamanda çevik kuvvet polisleri şenlik alanındaki terörist tiplere sırtı dönük, yüzü öğrencilere dönük biçimde set oluşturmuştu ve koca koca gaz tüplerini öğrencilere doğrultmuştu. Esasında, arada polis olmasa da bu öğrencilerin şenlik alanında kalmış 40-50 örgütçüye zarar vereceği yoktu…

Peki ne yapıldı? PKK’lılara Gölet Yurtlarında 7 Mayıs 2006 Pazar sabahı söyledikleri sloganlara cevaplar verildi. “Kahrolsun PKK”, “Bayrak inmez Vatan bölünmez”, “Ne mutlu Türküm diyene” vb bir sürü slogan tempolu biçimde söylendi.

Ama alanda pkk yögeh, pkk bayrakları kaldırılmış yerine che guavera bayrakları asılmıştı… Sanki bir önceki gün saldıran pkklılar değilmiş gibi basına che bayraklarıyla görüntü veriyorlardı.

Yemekhane’den Maden Fakültesi’ne kadar olan yol tamamen doluydu. İki gün önce Gölet Yurtları’nda camlara çıkanlara “gir lan içeri” diyen, bir gün önce Yemekhane’de İTÜ’lü öğrencileri demir sopalarla bıçaklarla yaralayanlar sözde solcular değillermiş gibi çömelmiş oturuyorlardı. Üstelik İstiklal Marşı okunmasına ayağa kalkmayarak tepki gösterdiler.

PKK’lı grupla birlikte oturan bir grup solcu alanda kalma taraftarı idi. Ancak pkklılar kitleden korkmuşlardı ve polisle yapılan pazarlık sonucunda polis otobüsüyle dışarı çıkartıldılar. Üniversite dışında bazıları minibüse binince hareket çekmiş, dışarıdaki vatandaşlar tarafından dövülmüşler. Bu süreci başından sonuna kadar yaşayan birisi olarak, açıkçası hiç üzülmediğimi söyleyebilirim.

PKK’lıların ve PKK muhiplerinin üniversiteden çıkartılmasının ardından öğrenci kitlesi sakince dağıldı. İTÜ belki de son zamanların en büyük kendiliğinden eylemini gerçekleştirmiş ve teröristleri üniversitede istemediklerini çok net bir dille dosta düşmana göstermişti…

Hatta yürüyüşün ardından yemekhaneyi kendi babalarının malı sanan örgütçü tipler (Hani direkt pkklı olmayıp da pkkya hareket alanı açan, kendileri de pkknın kucağında oturan tipler), bir kaç gün boyunlarında birer YAFTA taşıdılar.

Yanlış hatırlamıyorsam teröristlerin saldırılarına erketelik yaparak destek veren, şenlik alanını tahrik ederek saldırıyı tetikleyen bu örgütçülerin boynunda, “NEFRET ÇÖZÜM DEĞİL” gibi saçma sapan dövizler vardı…